"Maslak Mah. ABC Cad. No:5 Sarıyer/İstanbul adresinde tekstil ürünleri imalatı faaliyeti ile uğraşan XYZ Tekstil ve Dokumacılık A.Ş.'nin 2014/Ocak-Aralık ayı ticari defterleri ile alış ve satış faturaları üzerinden yapılan vergi denetimi sonucu tespit edilen hususlar aşağıda yer almaktadır:
*Firma 2015 yılının Mart ve Haziran aylarında toplam 850.000 T.L. banka kredisi kullanmıştır. Firmanın kullandığı bu kredinin 650.000 T.L.'si ortaklar hesabına aktarılmıştır. Bu tespite göre şirket hesaplarında gözüken banka kredileri gerçekte işletme yöneticileri tarafından kullanılmak suretiyle, kredi faizi işletme giderlerine intikal ettirilmiştir. Bu durum Vergi Usul Kanununun 3., Kurumlar Vergisi Kanununun 11., ve Gelir Vergisi Kanununun 40. Madde hükümleri ihlal edilmiştir.
*Firmanın envanterine 252-Taşıtlar hesap kodunda kayıtlı binek otomobil 90.000 bedelle satılmış, ancak bu satış işlemi dolayısıyla herhangi bir KDV'nin hesaplanmadığı tespit edilmiştir.
*Firma cari hesabında kayıtlı 450.000 TL tutarı 265 gündür tahsil etmemiştir. Firma tahsil etmediği bu tutar için karşılık ayırmak suretiyle herhangi bir gider kaydı yapmamıştır. Bu durum firmanın parasını ilişkili kişilere (ortak, yönetici v.s.) bedelsiz kullandırması anlamına gelebileceğinden vergi denetçilerince eleştiri konusu yapılabilir.
*Firma faturalı mal alışları için borçlandığı 180.000 T.L.'yi 320-Satıcılar Hesabına kaydetmek yerine 336-Diğer Çeşitli Borçlar Hesabına kaydetmiştir. Maliye Bakanlığınca yayımlanan Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği'ne göre firmanın faturalı alışlarını 320-Satıcılar hesabında izlemesi gerekmektedir.
Buraya oldukça kısaltarak bir bölümünü aldığım bu denetim raporunu sizce kim yazmıştır? Bir vergi müfettişi, bir yeminli mali müşavir ya da bir denetçi? Cevabınız bunlardan biri ise yanıldınız.
Bu raporu hiçbir insan eli değmeksizin bir bilgisayar hazırladı.
Peki, bir bilgisayarın böyle bir raporu hazırlaması nasıl mümkün oldu?
Bu sorunun cevabı, standart veride. Zira bir vergi denetiminin kanuni dayanağı olan e-Defter ve e-Fatura uygulamaları artık standart bir veriye dayanmaktadır. Standart veri ise bilgisayarlarca her türlü analizin yapılmasının önünü açar.
e-Defter ve e-Fatura verilerinin standart hale getirilmesi bilgisayarlara geniş bir analiz imkanı sağlamakta.
Ticari defterler işletmeler tarafından yıllardır zaten bilgisayar ortamında oluşturulmakta. e-Defter uygulamasına kadar, ilgili mevzuata göre bilgisayarlarda oluşturulan bu defterlerin muhafaza ve ibrazı ise kâğıt ortamda tutulmak zorunda idi. Bugün Türkiye'de kullanılan bin civarında muhasebe programı mevcut. Ancak bunların ürettikleri elektronik verilerin format ve standartları birbirinden farklıdır.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), e-Defter uygulamasında evrensel bir finansal raporlama dili olan XBRL'in (Extensible Business Reporting Language-Genişletilebilir İşletme Raporlama Dili) kullanımını zorunlu tutmuştur. Buna göre farklı format ve standartlarda muhasebe tutan firmaların tamamı oluşturdukları kayıtları XBRL olarak e-Deftere dönüştürmek zorundalar. Kanuni olarak işletmeler tarafından en az 10 yıl boyunca saklanması gereken defter, XBRL olarak oluşturulan işte bu elektronik kayıtlar bütünü.
GİB benzer bir zorunluluğu e-Fatura için de getirdi. Buna göre e-Fatura kapsamına dahil edilen bütün firmalar GİB'in belirlediği standartlara göre e-Fatura oluşturmak zorunda. e-Faturada kullanılan UBL (Universal Business Language-Evrensel Ticaret Dili) bütün dünyada ticari belgeleri standart hale getirmeye çalışan ve içerisinde kamu ve özel sektör kurumları ile uluslararası organizasyonların (Birleşmiş Milletler Ticareti Kolaylaştırma Merkezi gibi) bulunduğu geniş bir topluluk tarafından geliştirilmekte. Bu topluluk tarafından 63 adet ticari belgenin UBL kapsamında standart hale getirilmesi çalışmaları tamamlanmış olup biz ülke olarak bugün itibariyle sadece fatura için belirlenmiş olan standardı kullanmaktayız.
e-Defter ve e-Fatura verilerinin standart hale getirilmesi bilgisayarlara geniş bir analiz imkanı sağlamakta. Verinin standart olması başta veri madenciliği olmak üzere her türlü iş zekâsı çalışmaları için çok uygun bir alt yapı oluşturmakta ve akıllı teknolojilerin kullanımını mümkün hale getirmektedir.
Denetim robotu nasıl çalışır?
İçerisine atılan ticari kayıtlar ile farklı ihtiyaçlar için çeşitli raporları birkaç dakika içerisinde üretebilen denetim robotunun çalışması aslında son derece basit bir mantığa dayanır: Program standart bir şekilde oluşturan e-Defter verisine iş kurallarını uygular. Bu kurallar vergi ve muhasebeden sosyal güvenlik ve ticaret mevzuatına kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan bir algoritmalar setini içerir. Bu sayede oluşturulan her bir kural veriye uygulanırken arka planda bazı mantıksal tutarlık kontrolleri yapar. Farklı senaryolara göre riskli görülen durumları ilgili ticari kayıtlar (yevmiye kayıtları) ve mevzuat hükümlerine göre kullanıcıya raporlar.
Dijital denetçi mi, insan mı?
Denetim bir bilim değildir. İçerisinde her zaman kesin yargıları barındırmaz. Aynı zamanda denetçi görüşünü ve yargısını da içerir. Bu sebeple denetimi sadece bilgisayarlara bırakmak doğru bir yaklaşım değil.
Ancak içerisinde farklı yapay zekâ modülleri bulunduran denetim robotlarının bütünüyle insanların yerini alamasa bile, onlar tarafından yapılan birçok denetim prosedürünü otomatik ve çok daha hızlı bir şekilde yapmakta oldukları da bir gerçektir. Üstelik insan eliyle yapılan denetimlerde, prosedürler çoğu kez bir örneklem veri kümesi üzerinden gerçekleştirilirken, denetim robotları bunu bütün bir kümeye uygulamak suretiyle tam bir veri setini baştan sona denetler. Denetçiye kalan ise, robotun ürettiği bu sonuçları yorumlayarak firmalara yol göstermekten ibarettir. Kim bilir gelecekte bir gün ortaya çıkartılan denetim sonuçlarının yorumlanması da bilgisayarlarca yapılabilecektir.